Robotik Cerrahi
Neden robotik cerrahi?
Amerikan Robot Enstitüsü tarafından robot materyalleri, cisimleri ve aletleri hareket ettirebilen, özel amaçlar için farklı programlar yüklenmiş, tekrar programlanabilir, çok fonksiyonlu gereçler olarak tanımlanmıştır. Robotların cerrahide ilk kullanımı 1985 yılında beyin cerrahisi biyopsilerini yapmak amacıyla gerçekleşti. Aynı sistem 1988 yılında prostat cerrahisinde kullanıldı. Bu tarihlerden itibaren robotların cerrahide kullanımı giderek yaygınlaştı. Ortopedik cerrahide robotlar ilk olarak 1992'de kullanılmaya başladı. Yıllar içerisinde günümüzde kullanılan modern robotlar geliştirildi. Günümüzde ortopedik cerrahide kullanılan en donanımlı robot olan MAKO 2008 yılında FDA onayı aldı.
Robotik cerrahide pasif, aktif ve yarı aktif sistemler kullanılmaktadır. Pasif sistemler cerrahinin bir bölümünü cerrahın kontrolünde tamamlayan sistemlerdir. Yani programlanmış bir görevi yürütemezler. Aktif sistemler cerrahın müdahalesinden bağımsız olarak çalışırlar. Cerrah sürece etki edemez. Yarı aktif sistemler ise cerrahın kontrolünde çalışırlar, fakat cerraha sürekli olarak geri bildirimde bulunurlar. Bu geri bildirim işitsel, görsel ve titreşimsel uyarılar şeklindedir. Yani robot programlanmış bir görevi cerrahın kontrolünde yürütür ve görevin dışına çıkılmak istendiğinde cerrahı uyarır. MAKO bu tanıma uyan yarı aktif bir sistemdir. Robotlar için yapılan diğer bir sınıflama görüntülü veya görüntüsüz olmalarıyla ilgilidir. Görüntüsüz yöntemlerde bir görüntüleme yöntemi ile ameliyat öncesi planlama yapılamaz. Görüntülü yöntemlerde önceden çekilmiş olan bir görüntüleme üzerinden cerrahi planlama yapılır. Ameliyat öncesinde hastanın 3 boyutlu bir tomografisi çekilir. Bu tomografi ile bilgisayar ortamında hastaya ait 3 boyutlu bir kemik model elde edilmiş olur ve bu hastaya özgü model üzerinden protezin hangi açılarla, ne kadar derine yerleştirileceği milimetrik olarak planlanır. Yani ameliyata girmeden önce aslında ameliyat bilgisayar ortamında yapılmış, karşılaşabilecek sorunlar hakkında öngörü sahibi olunmuş ve bu muhtemel sorunlara karşı önlem alınmış olur.
Yapılan planlama robota yüklenir ve robot ameliyat sırasında
bu planlamanın dışına çıkılmasına izin vermez. Milimetrik bir
hataya dahi izin vermiyor olması hem hasta hem de cerrah
için güvenli bir cerrahi imkanı sunar. Standart cerrahide bu
kadar ince hesaplamalarla planlama yapmak mümkün
değildir. Bu nedenle robotik cerrahi insan kaynaklı hataların
en aza inmesini sağlar.
Kalça protezi cerrahisinde leğen kemiğine yerleştirilen
protez parçasının en tecrübeli ellerde bile %50 oranında
doğru yerleştirilebildiği gösterilmiştir. Yine en tecrübeli
ellerde yapılan diz protezi cerrahilerinde %20 dolaylarında
hasta memnuniyetsizliği söz konusudur. Robotik cerrahi ile
protezi doğru pozisyonda sıfır hata payıyla yerleştirmek
mümkün hale gelmiştir. Bu da hasta memnuniyetinin
artmasını sağlamaktadır. Bu sebeplerden dolayı biz
hastalarımıza robotik eklem protezi cerrahisini öneriyoruz.